-->

7 Temmuz 2012 Cumartesi

Ahududu


Ahududu: Ağaç çileği ya da sultan böğürtleni olarak da bilinir. Çalı şeklinde, dikenli, kümeler halinde olan ve genellikle ağaçlık alanlarda kendiliğinde yetişen bir bitkidir. Bazı bahçelerde dikimi de yapılmaktadır. Duta benzeyen meyvesi kırmızı, etli, sulu ve güzel kokuludur. Meyvesi taze olarak yenilebileceği gibi kurutularak da kullanılır. Yaz başında çiçek açar; temmuz-ağustos aylarında meyvesi olgunlaşır ve toplanır.



Ahududunun Faydaları: Vücuttaki toksin maddeleri dışarı atar, kanı temizler. Vücuda dinçlik verir. Ateş düşürücü etkisi nedeniyle ateşli hastalıklarda faydalıdır. Romatizma, nıkris, kansızlık ve verem hastalıklarına karşı yararlıdır. İdrar söktürücü özelliğiyle kabızlığı giderir. Olgunlaşmış, taze Ahududu bol miktarda A vitamini barındırır ve çok faydalıdır. Dokuları sıkılaştırıcı ve güçlendirici etkisi vardır. Böbrek ve şeker hastalığı olanların taze olarak yemeleri tavsiye edilir.

Ahududu Nasıl Kullanılır? Ahududunun çiçekleri kaynatılıp bu su ile gargara yapılırsa bademcik, boğaz ve dişeti iltihaplarına iyi gelir. Göz nezlesinde, göz banyo yaptırılırsa yararlıdır. Bir miktar ahududuyu ezip püre haline getirdikten sonra yüze maske yapılırsa cildi sıkılaştırır ve serinletir. Yaprakları ince kıyılıp kaynatılarak çayı hazırlanabilir.





Ahududu Faydaları

Gülgiller familyasındandır. Anayurdu bilinmemektedir. Ancak, bilimsel adındaki idaeus sözcüğü, Edremitteki Kaz Dağının antik adından gelmekte ve bitki birçok Batı dilinde Kaz Dağının böğürtleni adıyla anılmaktadır. Böylece ahududunun, böğürtlenle yakın akraba ve ülkemizde orman, koruluk ve fundalıklarda sıkça yetişen bir bitki olduğunu anlıyoruz. Ahududu 150 cme kadar boylanabilen, çok yıllık ve çalı görünüşlü bir bitkidir. Dikenlerle kaplı gövdesi ve dalları, 3 yaprakçıktan oluşan kenarları dişli yeşil yaprakları, haziran-temmuz aylarında açan beyazımsı çiçekleri vardır. Bu çiçekler olgunlaşınca kırmızı ya da beyaz renkli, çiçek sapçığına yapışık, 30-80 minik meyvecikten oluşan hafif tüylü ve hoş kokulu, duta benzeyen ama daha iri meyvelere dönüşür. Ahududu, bu meyvelerden döktüğü tohumlarla çoğalır. Ama, ahududu toprak yapısı ve yer olarak fazla seçici bir bitkidir.

Ahududunun meyvelerinde uçucu ve sabit yağ, pektin, meyve şekeri, malik ve sitrik asitler (dolayısıyla C vitamini): yapraklarında ise tanen bulunur. Meyveleriyle şurup, şekerleme, reçel, dondurma, pasta, likör ve meyve suyu yapılır. Taze meyvesi kısa zamanda bozulduğundan dondurularak saklanır.

Etki ve Kullanım:
  • Doku ve damar büzücü etkisi vardır. Diyareyi ve kadınlarda beyaz akıntıyı kesmekte yararlı olur. Peklik vericidir.
  • Bedene dinçlik veren güçlendirici bir toniktir.
  • Kadınlarda aybaşı döneminde aşırı kanamayı azaltır. Aybaşı kanamasını düzenler.
  • Uzun yıllardan beri, doğum yapacak kadınların rahim dokusunu güçlendirmek, doğum sırasında kasılmaları düzenlemek, doğum sancısını azaltmak ve doğumu kolaylaştırmak amacıyla kullanılmaktadır. Ancak, bu etkileri sağlaması için gebelikte ve doğuma yaklaşılan dönemde düzenli olarak ahududu alınmalıdır.
  • Terletici, ateş düşürücü ve serinletici etkileri vardır.
  • Bu etkileri sağlamak üzere, ahududunun yaprakları körpe olarak toplanır ve niteliğini koruması için iyi havalandırılmış gölge bir yerde ağır ağır kurutulur. Meyveleri ise olgunlaştıkça koparılır. Kurumuş yaprak ve olgun meyve karışımından 2 tatlı kaşığı alınıp üzerine 1 bardak kaynar su dökülerek 10-15 dakika süreyle demlendirilir ve bir infüzyon elde edilir. Bu infüzyon istenildiği kadar içilebilir.
  • Ayrıca ahududu, boğaz ve bademcik enfeksiyonlarında iyileştiricidir.
  • Ağız ülserleri ve kanayan dişetlerini de iyileştirir.

Bu etkileri sağlamak için, yukarıda tarifi verilen infüzyonla sık sık derin gargara yapılır.

Beni Paylaş:

Benzer Konular
Disqus Yorumlar